Çift Danışmanlığı - Evlilik DanışmanlığıMakalelerVan Psikolog

Evliliklerde Tehlike Çanları

Evlilikteki Tehlike Çanları

Her ilişkide olduğu gibi evliliklerde de zaman zaman negatif iletişim ve tartışmalar yaşamak normaldir. Çünkü evliliklerde her iki taraf birbirini çok sevse de her konuda anlaşmak ve aynı fikre sahip olmak imkansızdır. Bazı konuları çiftler tolere ederek ilerleyebilseler de bazı konular ciddi uzlaşmazlıklara neden olabilir. Bu gibi durumlar sağlıklı evliliklerde bir süre sonra ortak noktayı bulmakla ortadan kaldırılır. Ancak bazen evli çiftler ortada hiçbir ciddi sorun yokken bile sürekli tartışmalar yaşamaya başlar. Bu tartışmalar, genel iletişimin çoğunu oluşturduğunda ise bir şeylerin ters gittiği söylenebilir. Evliliğimde her şey yolunda mı sorusunu soran çiftler için evliliğiniz için tehlike çanlarının çaldığını gösteren işaretleri bir araya getirdik.

HER İKİNİZ DE KONUŞUYOR ANCAK İLETİŞİM KURAMIYORSANIZ:

Hepimiz karşımızdaki kişi tarafından duyulmak ve anlaşılmak isteriz. Eşimiz konuşurken onu dinlemek bu nedenle çok önemlidir. Elbette aynı şey bizim için de geçerlidir. Konuşurken dinlenmek ve söylediklerimizin, düşüncelerimizin ve duygularımızın anlaşıldığını hissetmek isteriz. Eğer her ikimiz de konuşuyor ama aslında dinlemiyor, anlamıyor ve iletişim kurmuyorsak evliliğimizin ömrünü kısaltıyoruz demektir.

BİRBİRİNİZİN DÜŞÜNCELERİNE ARTIK SAYGI DUYMUYORSANIZ:

Eşlerin her konuda konuşmak konusunda kendini özgür ve sınırlandırılmamış hissetmesi gerekir. Eğer eşiniz ya da siz, karşınızdaki kişinin düşüncelerine artık saygı duymuyorsanız, ilişkiniz tehlikede demektir. Çünkü eşi tarafından düşüncelerine saygı duyulmadığını hisseden kişi, konu ne olursa olsun bir süre düşüncelerini paylaşmaktan kaçınacaktır. Bu durum kısa bir süreliğine geçerli olsa da sürdürülebilir değildir ve ilişkinin sonlanmasına bile neden olabilir. Sağlıklı bir ilişkinin kalbinde güven dolu ve açık iletişim yatar. Kişiler en derin, en gizli düşünce ve duygularını bile eşlerine anlatma konusunda çekingen davranmazlar.

EŞİNİZLE ZAMAN GEÇİRMEK İSTEMİYORSANIZ:

İlişkilerin ve evliliklerin özellikle ilk zamanlarında çiftler hemen her şeyi birlikte yapmaktan zevk alırlar. Bazen bu durum nedeniyle arkadaşları ve ailelerini ihmal ettikleri de olur. Tabi ki zamanla bu durum değişir ve çiftler daha dengeli bir zaman yönetimini benimserler. Çiftlerin her şeyi birlikte yapmaması, arkadaşları ile ayrı zamanlar geçirmesi normal ve sağlıklıdır. Ancak çiftlerden biri artık eşi ile zaman geçirmek istemiyor, onunla geçireceği zamanları arkadaşları ya da işiyle geçiriyorsa ortada bir problem var demektir.

DOĞRU KİŞİYLE Mİ EVLENDİM DİYE SORUYORSANIZ:

Eşinize karşı hissettikleriniz konusunda şüpheleriniz mi var? Eşinizle ömür boyu birlikte olmak için verdiğiniz söz üstüne sürekli düşünüyor ve bu sözden dolayı pişmanlık mı duyuyorsunuz? Bu şüphelerin ve pişmanlıkların altında birden çok neden yatıyor olabilir. Eğer sık sık kendinize aynı, üzüntü verici soruları soruyorsanız bir an önce harekete geçmeniz ve ilişkinizdeki problemi bulmanız büyük önem taşır. Bunun için önce bireysel olarak bir profesyonelle görüşebilir, ilerleme kaydedemediğiniz durumlarda eşinizle birlikte çift terapisi yardımı alarak, evlilik danışmanlığı hizmeti ile temeldeki sorunları görüp, çözmek için doğru adımları atabilirsiniz.

HER İKİNİZ DE İLİŞKİNİZ İÇİN ÇABA GÖSTERMEK İSTEMİYORSANIZ:

Güçlü ve sağlıklı bir evlilik mucize gibi bir gecede oluşmaz. Evlilik çift taraflı ve bireysel çabalarla ilerler, gelişir ve güçlenir. Tıpkı bir bitkinin gelişimi gibi, güven, besin ve ilgi gösterilmesi şarttır. Aksi takdirde yaşanan her küçük problem evliliği zedeleyecek ve sorunları çözülmez hale getirecektir. Eğer taraflardan her ikisi de evlilik için çaba harcamak istemiyor, iyileşmesi için gayret göstermiyorsa, evlilik ciddi bir tehlike altında demektir. Evli çiftin bu tavrının altında birçok neden yatıyor olabilir. Bu nedenlerin ortaya çıkarılması, evliliğin devamı için şarttır. Bunun için bir evlilik terapisti ile görüşülerek, profesyonel destek alınabilir.

kaynak:Psikon

Uzman Psikolog Hüseyin EROL

Uzman Psikolog Hüseyin EROL 2009 yılında Dicle Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Yüksek lisans eğitimini Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Bölümü’nde tamamlamıştır. Sanata olan yoğun ilgisinden dolayı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Tv Bölümünü de okumaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Cinsel Terapiler, EMDR, Sağlık Bakanlığının Düzenlediği 3 Basamaktan Oluşan Uyuşturucu Uyarıcı Madde Bağımlılığı Tedavi Eğitimi, Şema Terapi, Tıbbi Hipnoz ve Ericksonian Hipnoterapi yaklaşımlarında eğitimlerini tamamlamıştır. Ayrıca Sağlık Bakanlığınca ‘Psikolojinin Tıbbi Müdahalelerde Bulunma Yetkinlik Belgesi’ne de ayrıca sahiptir. Columbia Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi işbirliğinde yürütülen Uluslararası Travma Çalışmaları programına katılmış, bireysel ve toplumsal travmalara müdahale üzerine eğitimler almıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir